Ne Şahitlik Nede Seyircilik
Selam, ben !
Ne uzun zamandır yazmıyorum sana değil mi. Kusuruma dilediğince bakıp; yargıya gerek görmeden, dinlediğinde sesimi duymadan, anlamadan, farketmeden, şuursuzca yok saymaya yeltenecek hatta bunu bir vazife gibi ustlenebilip, altlanabilecegin kadar ihmal edisim , ve bunun mutlak ve katii olarak her daim farkında olabiliyor iken,yuzsuzlugumden bahsettigimde yüzümün bırak kızarması,rengini hiç kipirdatmayacagi kadar demlenmis saygısızlığıma kayıtsız şahitliğin.
Ne şahitlik !
Ne lere seyircilik!
Beklemediğim anlarda kendimi tam merkezinde bulduğum ağır savaşların kimse gormesin ! diyerek; içine dusulen o harplerin zemininde bulunan çamurla alınan yaraları, örtbas basört etme gayretiyle üzerini kapamaya cabalamış çalışmış ” nanik ” depresif, panik agresif, dandik defansif eylemler silsilesi.
Bu tıpkı bunlara seyirci olanların ! seyircisi olurken, diğer yandan bütün tribünleri mutlu görebilmek adına, mutlu adam siluetini idame etme teknikleri geliştirmek değil mi ” ben “!
Makale : PrfCt